Belirsizlik

Ellerimin arasından kayıp giden zamanı tutabilecek tek birşeye ihtiyacım vardı, neye ve kime olduğunu bilmeksizin köşe bucak aradım durdum aidiyetimi. Kimi zaman titrek bir mahcubiyetle aynada gördüğüm kendime tutundum, kimi zaman tutunamadığıma öylece baktım durdum. Neyin eksik olduğunu bilmeden yükseklerde aradım kendimi. Eksildim, indirgeyebildiğim kadar eksilttim yaşamdam,yaşamak istediğimden..

Ne istiyordum hayattan ? Ne getirebilirdi bana diye düşünüyorum.Düşündüklerimi ölçmeye çalışıyorum da yine fazla bir  sey istemediğimi görüyorum hatta isteyemediğimi vermeyecek çünkü hayat.. en başından yanlış başlamıştım, başlatılmışdım.. Ne kadar geçmişe gitsem de daha da zorlanıyorum.. Bir sene veya iki sene  öncesine gitmek değil en başına dönmek istiyorum. Ellerimden kayıp giden zamanı alamıyorum.. Çıkmaza giriyorum..

Belirsizlik beni delirtiyor..

Muhtemelen bu yazıyı okuyan herkes okuduktan sonra yorumlarını yapacak ve kapatacak. Sadece yazmak için yazıldığını sananlar bile çıkacak. Ama biri olsun “Sen gerçekten nasılsın?” demeyecek. Sözde nasılsınlar buluşacak yine sohbetlerde. Herkesin yüzüne gülümseyerek “İyiyim” diyeceğim ben de. Klasik. Neden içimi yansıtamıyorum? Bilmiyorum.

Dışarı çıkıp temiz havayı ciğerlerime dolduramıyorum. İçim hüsran dolu, içim kalp kırıklıklarıyla dolu, içim ihanetlerle dolu… Hangi biri kapanır bir yaradır, hangi bir şifa kaynağı beni kurtarır, bilmiyorum.

Bu belirsizlik,beni yok ediyor.